'MEME KÜÇÜLTME İZSİZ MÜMKÜN  MÜ'

Meme küçültme ameliyatı aşırı büyümüş memeye sahip kişilerde, büyüklüğe bağlı olarak hastanın yaşadığı sırt-boyunda kas gerilmeleri, omuz ağrısı, duruş bozukluğu gibi sorunları ortadan kaldırmak için yapılır. 
 
Meme küçültme ameliyatında aynı zamanda dikleştirme de sağlanır. Memelerde fazla deri ve meme dokusu ile yağ çıkartılır ve vücuda orantılı bir hacim kazandırılmaya çalışılır. Dikleştirme sağlanması için de meme uçlarının gereken yere çıkartılması gereklidir. 
 
Meme ucu da yeni yerine taşınacağından bir meme küçültme ameliyatı sonrası izler meme ucu etrafı boyunca ve oradan meme altına uzanır. Meme başı yukarı çıkartılırken meme ucunu besleyen damarların korunması ve his kaybının olmaması için yeni teknikler gelişmiştir. Bu yeni tekniklerde tabi ki çok büyük, sarkma derecesi yüksek memeler haricinde izler meme altı kıvrımı bölgesinde artık daha kısa kalmaktadır. 

Çok nadir hastada, özellikle de yağ dokusu fazla olan, genç, gergin cilde sahip, sarkması olmayan ve memesinin çok küçülmesini istemeyen kişilerde liposuction denenebilir. Bu tür hastalarda evet iz sadece liposuction kanullerinin giriş yerlerinde kalır. Ama bu ne yazık ki çok ama çok nadir uygulanır.
İzlerin rengi ameliyat sonrası ilk hafta ve aylarda kırmızı-kahverengi şeklinde ve koyudur. Aylar geçtikçe bu izlerin renginde açılma olacaktır. İzler son şekillerini birinci yılın sonunda alırlar. İzlerin rengi, kalınlığı kişiler arasında genetik faktörlerin de etkisiyle farklı olacaktır. Teorik olarak deri rengi koyulaştıkça daha fazla iz beklenir. Açık tenli insanlarda iz daha açık kalacaktır. 
 
Günümüzde birçok firma iz kremleri piyasaya sürmüştür. İzleri geçirme etkileri bilimsel olarak kanıtlanmamıştır. Bilimsel olarak bizim de hastalarımıza öğütlediğimiz ise ameliyat sonrası doktorunuz izin verdiği anda dikiş hatlarına hafif bastırarak, en az 5-6 dakika elinizi çekmeden dairesel masajlardır. Bu masajları ilk 6 ay boyunda günde en az 5-6 defa yapmanızı öneririz. 
 
Tüm izlerde olduğu gibi dikiş hatlarının iyileşme sürecinde bölgelerin güneş ışınlarından da korunması önemlidir. 
 
Omuz ağrılarından, duruş bozukluğu ve omuzlarda derin sütyen izlerinden, toplum içinde rahat hareket edememekten kurtulan hastaların da rahatlama sonrası izleri özellikle ikinci plana attıklarına da çok şahit olmaktayız.